Ah Gazeteler
Büyük bir kasa soygunundan sonra çalıntı otomobille kaçan üç soyguncu, şehir dışında otomobilden inip tarlalar arasında geldikleri yöne doğru hızla ilerlemeye başladılar.
Uzun süren bu iz kaybettirme yürüyüşünden sonra ıssız bir yer bulup oturdular. İçlerinden biri:
- Haydi sayalım artık, dedi. Kaç para merak ediyorum.
İkincisi elini şöyle bir salladı ve:
- Yorgunluktan öldük yahu! Şimdi o kadar parayı saymakla ne diye uğraşalım. Yarın gazetelerde okur, biz de öğreniriz kaç milyon olduğunu, diye ekledi.
Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırlayarak endişesini dile getirdi:
- Çıldırdın mı! Yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz!
6 X 6 = ?
Pazarlarda esnaflık yapmaya yeni başlamış olan küçük Murat'a öğretmeni sormuş:
- Altı kere altı?
Murat:
- Otuz dokuz, der.
Öğretmen:
- Otur, bilemedin deyince arkadaşı sorar:
- Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?
- Pazarlık edecektim, anlamadı.
Allah Biliyor
Nasreddin Hoca, bir cimri tanıdığının evine gittiğinde, tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş.
Nasreddin Hoca'nın dişi, bayat ekmeği kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış. Ev sahibinin gözü yerinden fırlamış:
- Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içinin sıyırır, demiş.
Nasreddin Hoca, hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve:
- Kimin içinin sıyrıldığnı Allah biliyor, demiş.
Adadaki Garip Adam
Yolcu gemisi okyanusta ıssız bir adanın yanından geçerken yolcular uzun sakallı, üstü başı yırtık, sıska bir adamı fark etmişler. Adamcağız sahilde oradan oraya koşuyor, çılgın gibi ellerini sallıyor, zıplıyor, bağırıp çağırıyormuş. Yolculardan biri:
- Kim bu kaptan, diye sormuş.
- Bilmem, demiş kaptan ve devam etmiş:
- Her sene buradan geçeriz, her seferinde de bu adam böyle garip hareketler yapar.
Ansızın Misafir Gelir
Okulda öğretmen sorar. Temel evimizi neden temiz tutarız?
Temel cevap verir.
- Ansızın misafir gelir de ondan öğretmenim.
Sirk
İşsiz güçsüz garibanın biri günün birinde şehre gelen sirke, iş bulurum ümidi ile gider. Derler ki:
- İşçiye ihtiyacımız yok, ama birkaç maymunumuz yolda öldü, eksiğimiz var. Şu maymun postlarından birisini giyip, maymun rolü oynarsan çalışırsın burada. Adam, işi kabul eder ve göreve başlar. Gösteri sırasında oradan oraya, ipten ipe zıplarken eli kayıp aşağıdaki aslan kafesine düşmez mi!
İri aslan homurdanarak üstüne gelir. Kahramanımız maymunluğu unutup başlar bağırmaya:
- İmdaaaaat, ben maymun falan değilim, kurtarın beniiii!
Aslan heybetle yaklaşır ve korkudan dili tutulmak üzere olan adama şöyle der:
- Kes yahu bağırmayı, biz de aslanız sanki.
Ayı
Temel askerde iken komutanı çağırmış;
"Temel ayı görsen ne yaparsın?"
Temel: Çeker vureyum komitanım.
Komutan: Silahın yoksa?
Temel: Taş atayrum.
Komutan: Taş da yoksa?
Temel: Ağaca çıkayrum.
Komutan: Ya ağaç da yoksa? deyince Temel'in cevabı sinirle şu olur:
- Komitanim! Sen ayidan yana misun, benden yana misun?..
Altını Çizeriz
Lazistan' gezmekte olan turist,
- Allah Allah, burada herkesin bıyığı var, demiş.
Temel, burnuna dikkat çekerek,
- Piz önemli ve değerli şeylerun altuni çizeruz.
Müthiş Avukat
Recai şehrin en gözde semtinde bir büro tutmuş, içini güzelce döşemiş, kapıya da 'AVUKAT RECAİ ŞAŞMAZ' yazılı bir tabela asmış. Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapı çalınınca Recai sekreterine 'Kapıyı aç kızım' demiş.
Sekreter kapıyı açıp gelen adamı Recai'nin odasına soktuğu an da Recai eline telefonu alıp konuşmaya başlamış.
'O iş tamam beyim, zaten benim aldığım bir davada kötü bir netice çıkmaz, tabi... tabi hemen kurtarırız. Şaban'ı da ben kurtarmıştım Mahir'i de. Siz hiç merak etmeyin Ankara'da çok tanıdık var...'
Konuşma böylece bir kaç dakika daha devam ettikten sonra Recai sekreterinin odaya getirdiği adama dönüp 'Ahh efendim' demiş.
'Kusura bakmayin sizi beklettim. Ama görüyorsunuz ki işler çok yoğun. Sizin ne davanız vardı?'
Adam 'Hiiç' demiş.
'Benim davam filan yok, ben telefonu bağlamaya gelmiştim!'
Yerinde Cevap
Karı-koca iki saattir kavga ediyordu. Sonunda erkeğin sabrı taştı:
- Sen ancak bir budalayla evlenmeliymişsin! diye bağırdı.
Kadın hemen cevap verdi.
- Ben de öyle yaptım zaten!
Kiralık Ev
Eve gelen evin beyi hanımına:
- Müjde karıcığım, hani daha pahalı bir evde oturalım diyordun ya, en sonunda İsteğin oldu, der.
Eşi heyecanla:
- Taşınıyor muyuz, diye sorunca, kocası cevap verir:
- Yok canım, ev sahibi kirayı arttırdı da...
Başı Belaya Girmez
- İnsanlarla balıklar aynı tabiata sahiptirler.
- Nereden biliyorsun?
- Ağızlarını açmadıkları müddetçe hiç birinin başı belaya girmez.
Anlaşıldı
Doğalı on gün olan kardeşi, hiç durmadan ağlıyordu. Dört yaşındaki çocuk, susmak bilmeyen kardeşini gösterip:
- Cennetten geldi dediğiniz bu mu? diye sordu.
Annesi:
- Evet oğlum, dedi. Kardeşin cenneten geldi.
- Şimdi anlaşıldı oradan neden kovdukları.
Soba
Fizikçi, matematikçi, kimyacı ve jeologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır.
Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi yeni misafirlerine bir şey ikram etmek için odadan çıkar. Hepsinin dikkati soba üzerine toplanır. Soba yerden 1 metre kadar yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Şu tahminlerde bulunurlar:
Kimyacı:
- Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.
Fizikçi:
- Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş.
Jeolog:
- Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış.
Matematikçi:
- Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarıda olmasının sebebi nedir diye sorarlar.
Adam cevap verir.
- Boru yetmedi.
B İ L M E C E L E R
---------------------------------
- Sınıftan dumanlar çıkıyormuş Niçin?
Öğrenciler dersi kaynatmış
- Hangi ağaca meyva toplamak için çıkılmaz?
Dar ağacına
- Çalmak fiiliin gelecek zamanı nedir?
Hapse girmek
- En iyi patron kimdir?
Zam yapandır
- Yarasa çok faydalı hayvandır, neden?
Öyle olmasa YARAMASA derlerdi
- Kadın hakkı yoktur, neden?
Çünkü Hakkı erkek ismidir
- Demiryolu ile en fazla uğraşan paşa kimdir?
Haydarpaşa
- İtfaiyeciler neden kırmızı kemer takarlar?
Pantolonları düşmesin diye
- Köfte ile möfte arasında ne fark vardır?
Biri kıymadan yapılır, diğeri mıymadan
- Hangi ayda 28 gün bulunur?
Bütün aylarda
- Karadeniz'deki ayakkabıların içinde ne yazıyormuş?
Önce Parmaklar
- Türkiye'nin en dertli şehri hangisidir?
Of
- Türkiye'nin en karanlık şehri neresidir?
Bodrum
- Memurlar niçin kravat takarlar?
İki yakaları başka türlü bir araya gelmediği için
- Kral ölürse oğlu ne olur?
Yetim
- En şık mevsim hangisidir?
Tersinden okunursa, kış.
- En zararsız sigara hangisidir?
Sigara böreği
- Nöbetçiler ne sever?
Gözleme
- Ay yaşlanınca ne olur?
Aydede
- Kedi ile kaleci arasında ne fark vardır?
Kedi tuttuğunu yer, kaleci tutamadığını yer
- Saat niçin tehlikelidir?
İçinde akrep olduğu için
- Hapishanede neden demir parmaklık olur?
Hırsız girmesin diye
- Köpek ile pire arasında ne fark vardır?
Köpekte pire olur ama pirede köpek olmaz
- Zürafayı buzdolabına nasıl sokarız?
Buzdolabının kapısını açarak
- Bir sepette 10 tane elma var. Altı çıktı kaç kaldı?
0 kalır
- Bizim olduğu halde daha çok başkalarının kullandığı şey nedir?
İsmimiz
- Gecelik giymiş eşşeğe ne denir?
İyi geceler
- Kadın yaşlanınca ne yapar?
Kurulanır
- Mahkeme salonunda "güm" diye ses gelmiş. İçeride ne olmuş?
Dava düşmüş
- Türkiye'de saatleri iki de bir niye geri alınır?
Ülkenin geri kaldığı anlaşılmasın diye
- Türkiye'de ameliyattan önce hastaya ne verilir?
Gün verilir
- Diş doktoru ile ziraatçi arasında ne benzerlik vardır?
Her ikisi de kök söker
- Hangi top yerde zıplamaz?
Kartopu
- Okur yazar olmayan zenciye ne denir?
Kara cahil
- Saç sakaldan niçin daha önce ağarır?
Daha yaşlı olduğu için
- Göz doktorlarının tedavi edemediği ağrı hangisidir?
İlk göz ağrısı
- Karısından korkan erkeklere kılıbık dendiğine göre, korkmayan erkeklere ne denir?
Bekar
- Geveze bir kadın ile, tesbih arasında ne fark vardır?
Biri çekilir, diğeri çekilmez
- Patlıcan kötülük yaparsa ne olur?
Karnıyarık
- Hakimle hakem arasında ne fark vardır?
Biri içeriye, diğeri dışarıya atar
- Dilsizler neden zengindir?
Sükut altın olduğu için
- Hangi bağda üzüm olmaz?
Ayakkabı bağında
- Hangi kuşak bele bağlanmaz?
Gökkuşağı
- Köpek ne zaman "miyav" der?
Hiç bir zaman
- Horoz, samana mı, betona mı yumurtlar?
Horoz yumurtlamaz
- Hangi bardağa su konmaz?
Dolu bardağa
- Kırmaktan hoşlanılan şey nedir?
Rekor
- Kurumuş tahtaya ne denir?
Tahtakurusu
- İnsan ne yiyince üzülür?
Kazık
- Elektrik ile şimşek arasındaki fark nedir?
Elektrik paralıdır
- Soba ne demiş?
İçim yanıyor
- Adamın biri pazara gitmiş, eli sargılı dönmüş. Niçin?
Fiyatlar el yakmış
- Hangi tarlada tarım yapılmaz?
Mayın tarlası
- Çocuk bir yaşını bitirince ne olur?
İki yaşında olur
- Hangi macun yenir?
Lahmacun
- Su yutmuş toprağa ne denir?
Çamur
- Deniz niçin tuzlu olur?
Balıklar kokmasın diye
- Ayakta yetişen bitki nedir?
Mantar
Apandist
Yeni ameliyat olan biri arkadaşına: "Sorma, apandist ameliyatı oldum, inanır mısın tam yirmi kilo verdim." deyince, arkadaşı şaşırarak;
"Hadi ya! kırk yıl düşünsem bir apandistin bu kadar ağır olduğu aklıma gelmezdi."
Bulutlar
Öğretmen Hayat Bilgisi dersinde bulutların yeryüzündeki suların buharlaşmasından oluştuğunu uzun uzun anlattıktan sonra ön sıralarda oturan öğrencilerden birine şu soruyu sordu :
-Söyle bakalım oğlum, kara bulutlar neden olur?
Çocuk düşündü, yutkundu, birşey diyemedi. Onun yanında oturan küçük kız çocuğu parmak kaldırarak şu cevabı verdi :
-Kirli sulardan olur öğretmenim!..
Asansör
Temel kapıcıymış ve asansör bozulmuş! O'da üstüne not yazmış:
-"Asansör bozuktur, en yakın asansör karşı binadadır."
At Nalı Uğur Getirir Mi?
Camide vaaz vermekte olan Hoca'ya:
- Hocam, at nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi? demişler. Hoca:
- Zannetmiyorum, diye cevap vermiş. O nallardan her atta dört tane var, ama bütün gün kamçı yiyip duruyor.
Sor Ki
Küçük Mustafa ders çalışıyor, babası da köşesinde kahve içiyordu. Bir aralık Mustafa sordu.
- Baba, elektrik nedir?
Babası: "Elektrik? Elektrik, şey! Ben de bilmiyorum oğlum. Ne kötü, her gün görüp kullandığımız şey halbuki." dedi.
Mustafa boynunu büktü, tekrar çalışmaya koyuldu. Bir süre sonra aralarında şu konuşma geçti.
- Baba!
- Ne var oğlum?
- Gök gürültüsü neden olur?
- Gök gürültüsü mü? Şey! Gök gürültüsü. Doğrusu ben de bilmiyorum.
Çocuk tekrar çalışmaya başladı çaresiz. Biraz sonra:
- Baba! dedi. Babası:
- Ne vardı oğlum, bir şey mi soracaktın, deyince:
- Hiç! deyip, boynunu bükmek zorunda kaldı çocuk. Babası devam etti konuşmaya:
- Öyle pısırıklık etme, sor oğlum, sor! Ben hayatta bütün öğrendiklerimi sora sora öğrendim.
Trafik Cezası
Yaşlı bir amca eşeğinin üzerinde karayolunda seyretmektedir. Bunu gören trafik polisleri amcaya takılmak isterler ve onu durdururlar.
Polis: Be amca, niçin emniyet kemerini takmadın?
Amca: Takmam be işte!
Polis: E bak gördün mü, şimdi ceza keseceğiz!
Amca: Kes bakalım ne keseceksen şimdi gideceğim; acele işim var.
Polis: Peki amca, cezayı sana mı yazalım yoksa eşeğe mi?
Amca: 
Polis: Yani cezayı sana yazarsak 5 milyon ödeyeceksin, eşeğe yazarsak 3 milyon ödeyeceksin.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana kesiyoruz amca? Amca: Onun sicili temiz olsun polis yapacağız onu!
Vatan
Komutan Mehmet'e soruyor, "Vatan senin neyindir"
Mehmet: "Vatan benim anamdır, komutanım" diye bağırıyor.
Sıra Temel'e geliyor. "Vatan senin neyindir asker",
Temel: "Vatan Mehmet'in anasudur komutanum".
Konuşmanın Sırrı
Bir gün çiftlikte sabana koşulan öküz, kurnazlık yapıp sahibine şöyle dedi:
- Ben hastayım. Yarın çalışamayacağım.
Ertesi sabah çiftçi de eşeğini sabana koştu. Akşam, öküz ve eşek konuştular.
- Nasıl, kolay oldu mu?
- Eh!..
- Patron bir şey demedi mi?
- Hayır.v Bunun üzerine öküz o akşam da sahibine hasta olduğunu ve çalışamayacağını tekrarladı. Sabah eşeği yine sabana koştular. Zavallı hayvan akşam olunca çiftliğe perişan bir halde döndü. Aralarında şunları konuştular:
- Nasıl geçti.
- Eh, şöyle böyle.
- Patron yine bir şey demedi mi!
- Yok, demedi, ama bir ara baktım kasapla konuşuyordu.
Ben Kırk Ayak mıyım?
Temel'e araba çarpar bacağı kırılır. Kazayı yapan şoför para vererek anlaşmak ister. Temel istediği fiyatı söyler:
- Yirmi milyon verirsen vazgeçeceğim davadan.
- Adam şaşırır. Beni milyarder mi sandın, der.
- Haçan milyarder değilsun da ben kırkayak mıyım
D U V A R Y A Z I L A R I
------------------------------------
Papağanımı konuşması için terörle mücadeleye verdim. Sonuçtan memnunum.
Öldürdüğü insan 8 dil biliyordu. Toplu katliamdan yargılandı.
1964 yılında içilen kahvelerin hatırı dolmuştur. İlgilenenlere duyurulur.
Yuvayı dişi kuş yapar ama masrafları erkek kuş karşılar.
Gençler deneme- yamulma yöntemiyle yetiştiriliyor.
Oturduğu yerden başarıya ulaşan tek şey tavuktur.
Sol kulağını kapatırsan sağ duyulu olursun.
Herkes iyiliğimizi istiyor ama vermeyeceğiz işte
Bir elin nesi var iki elin çetesi var
Üzüm üzüme baka baka kararabilir,ama körle yatanın şaşı kalktığıgörülmemiştir.
Tecrübe yenilen kazıkların bileşkesidir.
İstisnalar kaideyi bozmaz ama bütçeyi bozar.
Dal rüzgarı affeder ama kırılmıştır bir kere...
Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar.
Temiz hava garip kokar.
Beş bin kere söyledim abartmayı bırak.
Yıkanmamış eşek kirlidir.
Bakarsan bağ olur, bakmasan göremezsin.
Yazılıdan sıfır aldım ama önemli olan katılmaktı.
Ayrılık içimde bir kor, her gün sobayı tutuşturuyorum.
Yerçekimini yenerseniz dünyanın yükünden kurtulursunuz.
Apolet resmiyet kazanmış vatkadır.
Karganın inadı kartal olmaya yetmez.
Aynı işe bıraktığın yerin gerisinden başlamaktansa, başka bir işesıfırdan başla.
İnternet: global köyün postanesi.
Nefes alamıyorum. Atmosferi açın.
İnsan tecrübe kazanarak hata yamaktan kurtulur; insan ancak hata yaparak tecrübe kazanabilir.
Tam düne alışırken bugün oldu.
Bitkisel hayata girdim. Maksat yeşillik olsun.
Bugün, bundan sonraki hayatının ilk günü.
Sigara içen birini öpmek küllük yalamaktan farksızdır
Sık sık ameliyat olun, içiniz açılır...
Yasamaya ayrı, yürütmeye ayrı zaman mı? Ben darbe kullanıyorum. Yıkıyorum. Çıkıyorum.
Sizde bit şampuanı var mı? Kirlendi hayvancıklar.
Abi beni niye anlamıyorsun? Sende idrak yolları enfeksiyonu mu var?
Son gülen sen olacaksın, çünkü geç anlıyorsun.
Bu tüp bebek hatalı; Hep gaz kaçırıyor...
Yes abiciğim, Türkçe eğitime benden de okey!!!
Bir fil elektrik direğinden daha yükseğe zıplayabilir mi? Elektrik direği zıplayamaz ki!..
Gençliğim acı veriyordu ameliyatla aldırdım.
Sen hayatı olduğu gibi kabul et; çünkü hayat seni olduğun gibi kabul ediyor.
Deli sormuş deliye -aşk nedir? Diye.
Deli gülmüş deliye -Ben niye deli oldum! Diye.
Yalancının mumu üfleyince söner!
Her gönülde bir çiçek olacağına bir gönülde buket ol.
Sınavları kazanamayanlar değil kazananlar düşünsün!
Ak akçe eskidendi; şimdi dolar mark oldu!
Duyuru! Sekiz zayıflı bir karne kaybolmuştur...
Bulanların insaniyetlik namına yırtmaları rica olunur!
İnsanlara asla güvenme sırlarını bir tavukla paylaş!
Malın ucuzunu seç tamir ederken canın sıkılmasın!
Konferanslarda ön sıralara oturmayın uyuyamazsınız!
Enflasyonu yok etme formülü: Öldürüp kaza süsü verelim!
İkna edemiyorsan kafalarını karıştır!
Nişanlıyken erkek konuşur kız dinler; evlenince ikisi konuşur mahalle dinler!
Kopya bir sanattır ama bizim öğretmen sanattan anlamıyor!
Gülü seven dikenine katlanır; Kaktüsü sevenin vay haline!
Bakmakla aşık olunsaydı öküz trene aşık olurdu!
Bülbülü altın kafese koymuşlar "cik cik cik"demiş!
Derdini söylemeyen iyi yapar; birde onun derdiyle uğraşamayız!
İşleyen kafa pas tutmaz çok işleyen kafa tarak tutmaz!
Hasret kaldım gözlerinin rengine artık çıkar şu lenslerini !
Sen bana baktın ben sana şimdi beraber beş cocuğa bakıyoruz!